Saklıkent Kanyonu Nasıl Gidilir, Ne Yapılır?

Harika bir doğa harikası olan Saklıkent Kanyonu hakkında, arama motorlarında öne çıkan ve kullanıcıların tüm sorularına cevap veren detaylı bir gezi rehberi hazırlıyoruz. Türkiye’nin güneybatısında, Akdeniz ve Ege bölgelerinin kesiştiği bu eşsiz coğrafyada yer alan Saklıkent Kanyonu, macera severlerden doğa tutkunlarına, fotoğrafçılardan huzur arayanlara kadar herkes için büyüleyici bir destinasyon sunar. 300 metreyi aşan sarp kireçtaşı duvarları ve 18 kilometreye varan uzunluğuyla Türkiye’nin en dikkat çekici kanyonlarından biri olarak öne çıkar. Adını hak eden bir “gizli şehir” gibi, içindeki serin suları, mistik atmosferi ve zengin biyoçeşitliliğiyle her adımda yeni bir sürprizi barındırır. Bu rehberde, kanyona nasıl ulaşacağınızdan, yapabileceğiniz aktivitelere, en uygun ziyaret zamanından, yanınıza almanız gerekenlere kadar merak ettiğiniz tüm detayları bulacaksınız.

Saklıkent Kanyonu Nerede ve Nasıl Gidilir?

Saklıkent Kanyonu, idari olarak Muğla ilinin Seydikemer ilçesi sınırları içerisinde yer alır. Her ne kadar genellikle Fethiye ile özdeşleşmiş olsa da, 2014 yılından itibaren resmi olarak Seydikemer ilçesine bağlıdır. Akdeniz ve Ege kıyılarının popüler turizm merkezlerine yakınlığı sayesinde ulaşımı oldukça kolaydır. Fethiye’ye yaklaşık 45-50 kilometre uzaklıkta bulunur, bu da özel araçla yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuk anlamına gelir. Seydikemer veya Fethiye yönünden kanyona giden yol genellikle asfalt ve iyi durumdadır, ancak son kısımları tek yönlü olabilir.

Toplu taşıma ile ulaşım da mümkündür. Fethiye Otogarı’ndan kalkan minibüsler, özellikle yaz aylarında düzenli ve sık seferler düzenleyerek uygun fiyatlı ve konforlu bir ulaşım alternatifi sunar. Dalaman Havalimanı, kanyona en yakın havaalanıdır ve yaklaşık 90 kilometre mesafededir. Havalimanından Fethiye’ye Muttaş gibi servislerle gelip oradan minibüslere binebilirsiniz. Alternatif olarak, Dalaman veya Antalya havalimanlarından araç kiralayarak veya özel transfer ayarlayarak da kanyona rahatça ulaşabilirsiniz. Kaş’a yaklaşık 64-85 kilometre uzaklıkta bulunan kanyon, Antalya yönünden gelenler için de Patara veya Kalkan üzerinden takip edilebilecek tabelalı yollarla kolayca erişilebilir. Bölgedeki tur şirketlerinin düzenlediği günübirlik turlar da Saklıkent Kanyonu‘nu ziyaret etmek için popüler ve rehberli bir seçenektir. Çevredeki pek çok turistik merkezden günübirlik geziler için ideal bir konumdadır.

Saklıkent Kanyonu’nun Büyüleyici Özellikleri

Saklıkent Kanyonu, doğal güzellikleri ve heybetli yapısıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakan birçok özelliğe sahiptir. Kanyonun en belirgin özelliklerinden biri, 300 metreye ulaşan hatta bazı kaynaklara göre 200 ila 600 metre arasında değişen etkileyici kireçtaşı duvarlarıdır. Bu devasa duvarlar, yer yer birbirine o kadar yaklaşır ki, bazı noktalarda aradaki mesafe sadece 2 metreye kadar düşer ve gökyüzünü görmek neredeyse imkansız hale gelir. Kanyonun uzunluğu ise kaynaklara göre 17 veya 18 kilometre olarak belirtilir ve bu da onu Türkiye’nin en uzun kanyonlarından biri yapar.

Kanyon, kolayca aşınabilen kalkerli arazinin fay çatlakları boyunca Karaçay tarafından şekillendirilmesiyle oluşmuştur. Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay, kanyona hayat veren ve içinden gürül gürül akan buz gibi suları sağlar. Kanyondaki suyun sıcaklığı ortalama 5°C civarındadır. Bu serin sular, özellikle sıcak yaz aylarında kanyona gelenler için mükemmel bir kaçış ve serinleme imkanı sunar.

Kanyonun girişinde ziyaretçileri karşılayan ilk yapı, dik yamaçlara bağlanmış yaklaşık 200 metre uzunluğundaki ahşap bir köprüdür. Bu köprü, kanyonun en fotojenik noktalarından biridir ve altından akan coşkulu suları izlerken harika kareler yakalamanızı sağlar. Köprüden sonra, suyun içinden yürüyüş başlar. Kanyonun biyolojik çeşitliliği de oldukça zengindir; nadir bitki türleri ve çeşitli hayvanlar bu doğal habitatta yaşam bulur. Milli park statüsündeki alan, kızılçam, karaçam, maki ve özellikle Dumanlıdağ çevresinde sedir ağaçları gibi çeşitli ağaç türlerine ev sahipliği yapar. Bugüne kadar kanyonda 16’dan fazla mağara keşfedilmiştir ve hatta bazı bulgular, 3000 yıl önce insanların bu kanyonda yaşamış olabileceğini düşündürmektedir. Kanyonun girişine yakın bir konumda bulunan yoğun kükürtlü su içeren kaplıca, şifa arayan ziyaretçiler için popülerdir ve suyunun bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.

Saklıkent Kanyonu’nun Keşfi ve Milli Park Oluşu

Saklıkent Kanyonu‘nun keşif hikayesi oldukça ilgi çekicidir ve modern zamanlara dayanır. Rivayete göre, kanyon tesadüfen bir çoban tarafından bulunmuştur. Çoban Ekrem olarak bilinen bu kişi, hayvanlarını otlatırken keçilerinden birinin kanyon içine kaçması üzerine peşinden gitmiş ve karşılaştığı manzara karşısında büyük bir şaşkınlık yaşamıştır. O ana dek yöre halkı dışında pek bilinmeyen bu gizli doğa harikasını keşfetmiştir.

Çoban Ekrem’in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurmasıyla bölgenin doğal önemi anlaşılmış ve koruma altına alınması gündeme gelmiştir. Kanyon, Orman Bakanlığı’ndan 49 yıllığına kiralanmış ve 1989 yılında ziyaretçilere açılmıştır. Başlangıçta sadece bölge köylüleri tarafından bilinen Saklıkent, 1990’lı yılların başında TRT’de yayınlanan kısa bir tanıtım filmi sayesinde ülke çapında duyulmaya başlamıştır. 1995 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Erdal İnönü’nün kanyonu ziyareti, medyanın ilgisini çekerek Saklıkent’in popülaritesini daha da artırmıştır.

Bu artan ilgi ve doğal değerinin önemi sayesinde, 06 Haziran 1996 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile Saklıkent, 12.390 hektarlık geniş bir alanı kapsayan bir Milli Park olarak ilan edilmiştir. Milli park statüsü, bölgenin eşsiz doğal güzelliklerinin, biyolojik çeşitliliğinin ve jeolojik oluşumlarının korunmasını sağlamıştır. Keşfedildiği günden bugüne, özel sektör katkılarıyla da geliştirilen tesisler sayesinde Saklıkent Kanyonu, artık sadece Türkiye’de değil, dünya çapında bilinen ve her yıl binlerce doğa severi ağırlayan uluslararası bir cazibe merkezi haline gelmiştir.

Saklıkent’e Gitmek İçin En İdeal Zaman

Saklıkent Kanyonu‘nu ziyaret etmek için en uygun zaman genellikle ilkbahar, yaz ve erken sonbahar aylarıdır. Her dönemin kendine özgü güzellikleri ve avantajları bulunur.

İlkbahar ayları, özellikle Nisan ayından itibaren, kanyon içindeki doğanın uyanışına tanık olmak için harika bir dönemdir. Ağaçlar yeşerir, çiçekler açar ve doğa tam anlamıyla canlanır. Bu dönemde yaz sıcakları henüz başlamadığı için kanyon içinde yürüyüş yapmak daha rahat ve keyifli olabilir. Hava genellikle ılımandır ve kanyonun serin atmosferi bunaltıcı olmaz.

Yaz ayları, yani Haziran, Temmuz ve Ağustos, Saklıkent Kanyonu‘nun buz gibi sularından en çok keyif alabileceğiniz zamandır. Sıcak yaz günlerinde kanyonun içine adım attığınızda hissedeceğiniz serinlik, paha biçilmezdir. Rafting, çamur banyosu gibi su bazlı aktiviteler için yaz ayları en uygun dönemdir. Ancak unutmamak gerekir ki yaz ayları, aynı zamanda Saklıkent’in en yoğun olduğu dönemdir. Özellikle hafta sonları ve bayram tatillerinde kanyonda adım atacak yer bulmak zorlaşabilir ve kalabalık olabilir. Daha sakin bir deneyim arayanlar için bu dönemde hafta içi günleri tercih etmek daha mantıklı olacaktır.

Eylül ayı, yaz kalabalıklarının azalmaya başladığı ve hava sıcaklığının hala yeterince ılıman olduğu bir geçiş mevsimidir. Bu ayda hem su aktivitelerinin keyfini çıkarabilir hem de kanyonun doğal güzelliklerini daha sakin bir ortamda keşfedebilirsiniz. Kış aylarında ise özellikle yoğun yağışlar sonrasında kanyonda su seviyesi yükselebilir ve ani su baskınları riski nedeniyle kanyonun bazı kısımları veya tamamı ziyarete kapatılabilir. Karların erimesiyle de su seviyesi yüksek olabilir ve su çok daha soğuk hale gelebilir. Bu nedenle kış ve erken ilkbahar ziyaretlerinde güncel durumu kontrol etmek önemlidir. Genel olarak, maceradan huzura, her türlü ziyaretçi profili için Saklıkent, yılın büyük bir bölümünde ziyaret edilebilecek eşsiz bir noktadır.

Saklıkent Kanyonu Ziyaret Saatleri ve Güncel Giriş Ücreti

Saklıkent Kanyonu‘nun ziyaret saatleri ve giriş ücretleri, mevsime ve güncel düzenlemelere göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle ziyaret öncesinde güncel bilgileri teyit etmek her zaman faydalıdır. Kaynaklarda belirtilen ziyaret saatleri farklılık göstermektedir; bazı kaynaklar sabah 08:45 ile akşam 19:30 veya 18:30 arası olduğunu belirtirken, bir diğeri sabah 08:00’den akşam 22:00’ye kadar açık olduğunu ifade eder. Genel olarak, kanyonun sabah erken saatlerden akşam gün batımına kadar açık olduğunu söyleyebiliriz. Ziyaretçi yoğunluğu, hafta içi günlerde düşükken, hafta sonları ve tatil günlerinde belirgin şekilde artar. Kalabalıktan kaçınmak isteyenler için hafta içi erken saatler idealdir.

Giriş ücretleri konusunda da kaynaklarda farklı rakamlar bulunmaktadır. Bir kaynakta yetişkin giriş ücreti 2025 yılı için 65 TL, öğrenciler için ise 35 TL olarak belirtilmiştir. Başka bir kaynakta yetişkinler için 40 TL, 7 yaş altı çocuklar için ücretsiz olduğu yazar. Daha eski tarihli olabilecek bir başka kaynak ise yetişkin girişini 8 TL, öğrenci girişini 4 TL olarak listelerken, otomobil için 24 TL ve otobüs için 216 TL gibi farklı araç ücretleri de ekler. YouTube videolarında ise yetişkin girişi 25 TL, otopark ücreti 50 TL veya 100 TL gibi çeşitli fiyatlar duyulmaktadır. Bu farklılıklar, ücretlerin yıllık olarak güncellendiğini ve farklı hizmetlerin (giriş, park, aktiviteler) farklı tarifelendirilebildiğini göstermektedir. Önemli bir bilgi olarak, Saklıkent Kanyonu Milli Parkı’nda Müze Kart geçerli değildir. Bu nedenle yanınızda nakit bulundurmanız tavsiye edilir. Kanyon yönetimi, giriş ücretlerini kanyonun bakımı ve korunması için kullanmayı amaçlamaktadır.

Saklıkent Kanyonu’nda Yapılacak Macera Dolu Aktiviteler

Saklıkent Kanyonu, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu çeşitli macera dolu aktivitelerle de ziyaretçilerine unutulmaz anılar yaşatır. Kanyonda yapılabilecek en popüler aktivitelerin başında doğa yürüyüşleri gelir. Kanyonun iç kısımlarına doğru ilerlemek, dar geçitlerden geçmek ve buz gibi suyun içinde yürümek eşsiz bir deneyimdir. Farklı zorluk seviyelerine sahip parkurlar olsa da, kanyonun tamamını profesyonel ekipman ve rehber eşliğinde yürümek daha güvenli ve önerilen bir seçenektir. Kanyonun başlangıç kısmındaki ahşap platformdan sonra, su seviyesinin bel hizasına kadar ulaşabildiği soğuk suyun içinde ilerlemek gerekir.

Macera arayanlar için rafting en heyecan verici aktivitelerden biridir. Kanyonun uluslararası alanda tanınan rafting parkurları bulunur. Parkurun uzunluğu genellikle 5 kilometre civarındadır ve tamamlanması 30 ila 45 dakika sürebilir. Rafting turları genellikle çamur banyosu deneyimini de içerir. Kanyon suyunun debisi bazı yerlerde düşüktür, bu da raftingin çocuklar için bile uygun olabileceği anlamına gelir. Farklı tur şirketleri tarafından düzenlenen rafting turlarının fiyatları değişiklik gösterebilir (kaynaklarda 250 TL ve 350 TL gibi farklı rakamlar belirtilmiştir).

Kanyon manzarasını farklı bir açıdan deneyimlemek isterseniz, zipline aktivitesi de mevcuttur. Yüksekten kanyon üzerinden kayarak manzarayı izlemek adrenalin dolu bir alternatiftir. Bazı tesislerde bungee jumping gibi daha ekstrem sporlar da sunulmaktadır. Rafting turlarına genellikle dahil olan çamur banyosu, kanyon yakınındaki şifalı çamurlarda rahatlama ve eğlenme imkanı sunar.

Doğa fotoğrafçılığı ve kanyonun mistik atmosferinde huzur bulma da yapılabilecek keyifli aktivitelerdendir. Kanyonun sarp duvarları, suyun akışı ve ışığın yansımaları muhteşem kareler yakalamak için idealdir. Kanyon çıkışında kurulan tezgahlardan yöresel ürünler, el yapımı hediyelik eşyalar ve doğal yiyecekler satın alarak bölgeye özgü tatları ve anıları yanınıza taşıyabilirsiniz. Tatil Villam gibi platformlardan kiralık villa seçeneklerini değerlendirerek Saklıkent Kanyonu ziyaretinizi konforlu bir konaklama ile birleştirebilirsiniz.

Saklıkent Kanyonu Yürüyüşü ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Saklıkent Kanyonu deneyiminin kalbi, kanyonun içinde yapılan yürüyüştür. Girişteki turnikelerden geçtikten sonra, altından buz gibi suların aktığı ahşap köprü üzerinden ilerlenir. Köprü sonrasında, kanyonun içine doğru buz gibi suya adım atılır. Kanyon içindeki zemin taşlık ve kaygan olabilir. Bu nedenle yürüyüş için en önemli hazırlık, uygun ayakkabı seçimidir. Parmak arası terlik veya normal spor ayakkabılar yerine, suya dayanıklı, tabanı kaymayan ve ayak bileğini destekleyen deniz ayakkabıları veya özel kanyon ayakkabıları idealdir. Eğer yanınıza uygun ayakkabı almadıysanız, kanyon girişindeki işletmelerden saatlik veya günlük olarak ayakkabı kiralama imkanı bulunmaktadır.

Yürüyüş sırasında su seviyesi bazı yerlerde değişir; sığ alanlar olduğu gibi, suyun bel hizasına kadar yükselebildiği derinlikler de mevcuttur. Bu nedenle kanyonu gezerken ıslanma ihtimaliniz oldukça yüksektir. Yanınızda mutlaka yedek kıyafet bulundurmanız önerilir. Islanan kıyafetlerle kalmak, özellikle kanyon içi serin havada rahatsızlık yaratabilir. Değerli eşyalarınızı (telefon, cüzdan, kamera vb.) korumak için su geçirmez bir çanta veya telefon kılıfı kullanmak akıllıca olacaktır.

Kanyonun derinliklerine doğru ilerledikçe, sarp kaya duvarlarından düşebilecek taşlara karşı güvenlik amacıyla baret takmak faydalı olabilir. Kanyon içinde bazı dar ve akıntılı noktalarda karşıya geçişi kolaylaştırmak için gerilmiş ipler bulunur; bu ipleri tutarak dengenizi sağlayabilirsiniz. Kanyonun tamamını yürümek, belirtildiği gibi profesyonel dağcılar için bile zorlu olabilir. Turistler için genellikle kanyonun ilk kısımlarında tasarlanmış güvenli platformlar ve yürüyüş yolları mevcuttur. Kanyon duvarlarında ziyaretçilerin anı bırakmak için ellerini çamurla basıp izlerini çıkardıkları popüler noktalar bulunur, bu da Saklıkent’in kendine özgü geleneklerinden biri haline gelmiştir.

Saklıkent Kanyonu Çevresinde Gezilecek Yerler

Saklıkent Kanyonu, tek başına etkileyici bir destinasyon olsa da, çevresi de keşfedilmeyi bekleyen birçok tarihi ve doğal güzellikle doludur. Saklıkent ziyaretinizi planlarken, yakındaki diğer önemli noktaları da rotanıza ekleyerek bölge deneyiminizi zenginleştirebilirsiniz.

Kanyona sadece 1.5 kilometre kadar yakın mesafede bulunan Gizlikent Şelalesi, adının hakkını veren saklı bir güzelliktir. Şelaleye ulaşmak için önce uzunca bir merdiven inmeniz, ardından yaklaşık 300 metre boyunca, yer yer su seviyesi yükselen bir akarsuyun içinde yürümeniz gerekir. Bu yürüyüş için de deniz ayakkabısı şarttır ve girişte kiralama seçeneği mevcuttur. Şelalenin altındaki doğal duş keyfi, Gizlikent’in en çekici yanlarından biridir. Gizlikent’te ayrıca zipline, rafting, ATV, at safari, salıncak gibi çeşitli aktiviteler ve yeme içme mekanları da bulunur. Gizlikent Şelalesi için genellikle araç park ücreti alınmaktadır.

Kanyona yakın bir diğer önemli nokta ise Tlos Antik Kenti’dir. Likya Birliği’nin en önemli kentlerinden biri olan Tlos, sarp bir tepe üzerine kurulmuş olup, özellikle etkileyici kaya mezarlarıyla dikkat çeker. Antik tiyatro, stadyum, agora gibi yapıların kalıntıları görülebilir. Tlos’un tepesinden görülen manzara, özellikle gün batımında büyüleyicidir. Tlos Antik Kenti’ne giriş ücretlidir, ancak Saklıkent’in aksine burada Müze Kart geçerlidir.

Çevredeki diğer antik kentler de ziyaret edilebilir. Antik Likya’nın başkenti Xanthos ve kutsal alanı Letoon, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan önemli sit alanlarıdır. Patara Antik Kenti, Likya Birliği’nin en büyük liman kenti ve Apollon’un doğum yeri olduğuna inanılan kutsal bir alandır. Ayrıca Pınara gibi daha az bilinen ama ilgi çekici antik kentler de bölgede bulunmaktadır. Doğa ile iç içe olmak isteyenler için Kayadibi Köyü gibi geleneksel yerleşimler veya yakındaki plajlar ve koylar (Ölüdeniz, Fethiye koyları) da günübirlik geziler için harika alternatiflerdir. Kaş ve çevresindeki tekne turları (özellikle Kekova) da bölgeye gelmişken değerlendirilebilecek keyifli aktivitelerdendir.

Saklıkent Kanyonu’nda Yeme İçme ve Konaklama Seçenekleri

Saklıkent Kanyonu ve çevresi, ziyaretçilerine çeşitli yeme içme ve konaklama seçenekleri sunar. Kanyon ziyaretinize keyifli bir başlangıç yapmak için sabah erken saatlerde gelip kanyon girişine yakın restoranlarda kahvaltı yapabilirsiniz. Yol üzerindeki yöresel gözlemecilerde el açması taze gözlemeler denemek de harika bir alternatiftir. Bazı restoranlar, suyun üzerine kurulmuş platformlarda veya sekilerde oturma imkanı sunar; burada hem yemeğinizi yiyebilir hem de suyun serinliğinin ve manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Hatta bazı yerlerde su üzerine kurulmuş salıncaklar ve hamaklar bile bulunur.

Kanyon çevresindeki restoranlarda öğle ve akşam yemekleri için çeşitli seçenekler mevcuttur. Menüler genellikle yöresel lezzetleri, ızgara çeşitlerini, alabalık gibi tatlı su balıklarını ve geleneksel ev yemeklerini içerir. Çeşitli kaynaklarda farklı yemek fiyatları listelenmiştir (örneğin, hamburger 200 TL, köfte ekmek 180 TL, tavuk döner sandviç 100 TL, alabalık 325 TL gibi rakamlar belirtilmiştir). Ayrıca kanyon içinde ve çevresindeki tezgahlarda mısır, taze sıkılmış meyve suları, çay ve diğer atıştırmalıkları bulabilirsiniz. Çay fiyatları 15-20 TL civarında görünmektedir. Kanyon çıkışında yöresel ürünler (pekmez, zeytinyağı, nar ekşisi, baharat, incir, mısır inciri gibi) satan satıcılardan alışveriş yapabilirsiniz. Mısır incirinin tanesi 20 TL, ejder meyvesi gibi farklı ürünler de bulunabilir.

Konaklama açısından Saklıkent Kanyonu‘na yakın veya çevrede çeşitli seçenekler mevcuttur. Kanyonun hemen yakınında doğayla iç içe bungalov evler, ağaç evler ve kamp alanları bulunur. Bu tesisler, özellikle doğa ile baş başa kalmak isteyenler veya kanyon aktivitelerine kolay erişim arayanlar için idealdir. Seydikemer ve Fethiye merkezinde her bütçeye uygun otel ve pansiyon seçenekleri de mevcuttur.

Daha konforlu ve özel bir konaklama deneyimi arayanlar için Fethiye ve Kaş çevresindeki kiralık villalar oldukça popülerdir. Bu villalar genellikle geniş alanlara, özel havuzlara (ısıtmalı veya şömineli havuz gibi farklı özelliklerde olabilir), bahçeye ve doğayla iç içe konumlara sahip olup, aileler ve arkadaş grupları için mükemmel bir seçenektir. Villada konaklarken Saklıkent’e günübirlik ziyaretler planlamak mümkündür. Özellikle yaz aylarında veya tatil dönemlerinde konaklama yerinizi önceden rezerve etmek yoğunluk nedeniyle yer bulma konusunda büyük avantaj sağlayacaktır.

Saklıkent Kanyonu ve Çevresindeki İmkanlar ve Fiyatlar (Örnek Tablo – Kaynaklardaki Çeşitliliği Not Ediniz)

İmkan/Aktivite Açıklama Yaklaşık Fiyat Aralığı (Güncel Değilse Değişebilir) Kaynaklar
Kanyon Giriş Ücreti Yetişkin Kişi Başı 8 TL – 65 TL (Müze Kart Geçmez)
Kanyon Giriş Ücreti Öğrenci Kişi Başı 4 TL – 35 TL
Otopark Ücreti Saklıkent Kanyonu Otoparkı 24 TL (Araç) – 50 TL – 100 TL
Rafting Turu 5 km parkur, 30-45 dakika, çamur banyosu dahil, servisli 250 TL – 350 TL (Kişi Başı)
Zipline Kanyon veya çevresinde Fiyat belirtilmemiş, aktivite mevcut
Çamur Banyosu Rafting turu dahil veya ayrı Fiyat belirtilmemiş (Rafting dahil)
Deniz Ayakkabısı Kiralama Kanyon/Gizlikent girişi Saatlik/Günlük, 50 TL (Gizlikent)
Çay Restoran/Kafe 15 TL – 20 TL
Mısır Stantlar 70 TL
Hamburger Restoran 200 TL
Köfte Ekmek Restoran 180 TL – 400 TL
Alabalık Restoran 325 TL
Yöresel Gözleme Restoran/Stantlar 150 TL – 250 TL? (Fiyatlar değişebilir)
Mısır İnciri Satıcılar 20 TL (Tanesi)
Konaklama Bungalov/Ağaç Ev (Kanyon Yakını) Fiyat belirtilmemiş
Konaklama Kiralık Villa (Fethiye/Kaş Çevresi) Değişken (Özelliklere ve mevsime göre)
Tava Dondurma Belirli stantlar 150 TL

Yukarıdaki fiyatlar farklı kaynaklardan derlenmiş olup, zaman içinde güncellenebilir ve işletmeden işletmeye değişiklik gösterebilir. Ziyaretiniz sırasında güncel fiyatları teyit etmeniz önemlidir.

Saklıkent Ziyaretiniz İçin İpuçları ve Hazırlıklar

Saklıkent Kanyonu ziyaretinizin hem konforlu hem de keyifli geçmesi için yapabileceğiniz bazı hazırlıklar ve dikkat etmeniz gereken noktalar bulunmaktadır. En önemli hazırlık, kanyon içindeki yürüyüşe uygun ayakkabı edinmektir. Kaygan zeminde kaymayı önleyecek, suya dayanıklı deniz ayakkabıları veya özel kanyon ayakkabıları idealdir. Parmak arası terlik veya düz tabanlı ayakkabılarla kanyon içinde yürümek zor ve tehlikeli olabilir. Yanınıza yedek kıyafet almayı unutmayın; kanyon içinde yürüdüğünüzde veya su aktivitelerine katıldığınızda ıslanmanız kuvvetle muhtemeldir.

Özellikle yaz aylarında, kanyon dışında güneşin etkisinden korunmak için güneş kremi ve başınızı örtecek bir şapka veya bandana kullanmanız önerilir. Kanyonun içinde hava serin olsa da, açık alanlarda veya giriş/çıkış bölgelerinde güneşe maruz kalabilirsiniz. Yürüyüş sırasında enerji seviyenizi yüksek tutmak için enerji barları veya kuruyemiş gibi hafif atıştırmalıklar yanınıza alabilirsiniz. Ayrıca, özellikle sıcak havalarda susuz kalmamak için yanınızda bol su bulunan bir su şişesi bulundurmanız önemlidir. Tüm bu eşyaları taşımak için kullanışlı, tercihen su geçirmez küçük bir sırt çantası pratik olacaktır. Değerli eşyalarınız (telefon, kamera) için su geçirmez kılıf veya çanta kullanmak olası su temaslarına karşı koruma sağlar.

Kanyonun popülerliği nedeniyle, özellikle yaz aylarında ve hafta sonlarında kalabalık olabilir. Daha sakin bir deneyim için mümkünse hafta içi günleri veya sabah erken saatleri tercih edebilirsiniz. Kanyon girişinde nakit ödeme gerektiğini ve Müze Kart’ın geçerli olmadığını unutmayın. Kanyon içindeki restoranlarda özellikle yoğun dönemlerde yer bulmak için rezervasyon yaptırmayı düşünebilirsiniz. Çocuklarla birlikte Saklıkent’e gitmek mümkündür, ancak kanyonun ilk kısımlarındaki platformlardan sonra suyun içine girilecek bölümler çocuklar için kaygan zemini ve akıntılı suyu nedeniyle riskli olabilir. Eğer çocuklarla kanyonun içine girmeyi düşünüyorsanız, güvenlik önlemlerini en üst düzeyde tutmalı, sürekli yanlarında olmalı ve ip gibi tutunabilecekleri yerlerden destek almalarını sağlamalısınız. Kanyonun tamamını yürümek zorlu bir parkur olduğundan, profesyonel ekipman ve deneyim gerektirir. Turistler için ayrılmış güvenli alanlarda keyifli vakit geçirmek genellikle yeterli olacaktır. Kanyonda ani su yükselmesi riski bulunduğunu ve bu durumda girişlerin geçici olarak durdurulabileceğini aklınızda bulundurun.

Sıkça Sorulan Sorular

Saklıkent Kanyonu hakkında sıkça sorulan bazı sorular ve kaynaklardan derlenen cevapları aşağıda bulabilirsiniz:

  • Saklıkent Kanyonu giriş ücreti ne kadar? Giriş ücreti kaynaklara göre değişiklik göstermektedir ve yıllık olarak güncellenmektedir. Yetişkinler için belirtilen fiyatlar 8 TL ile 65 TL arasında değişmektedir. Öğrenciler için ise 4 TL ile 35 TL arasında farklı rakamlar mevcuttur. 7 yaşından küçük çocuklar için bazı kaynaklarda girişin ücretsiz olduğu belirtilir. Araç otopark ücreti de alınabilmektedir (24 TL, 50 TL veya 100 TL gibi farklı fiyatlar duyulmuştur). Ziyaret öncesinde güncel fiyatları kontrol etmek en doğrusudur.
  • Saklıkent Kanyonu’nda Müze Kart geçerli mi? Hayır, Saklıkent Kanyonu’nda Müze Kart geçerli değildir. Giriş için nakit ödeme yapmanız gerekebilir.
  • Saklıkent Kanyonu’nun su sıcaklığı kaç derece? Saklıkent Kanyonu’nun içindeki suyun sıcaklığı ortalama 5°C civarındadır. Bu buz gibi su, özellikle sıcak yaz aylarında serinlemek için idealdir.
  • Saklıkent Kanyonu’nun uzunluğu ne kadar? Kanyonun toplam uzunluğu kaynaklara göre 17 kilometre veya 18 kilometre olarak belirtilmektedir.
  • Saklıkent’e giderken ne giyilmeli ve yanımıza ne alınmalı? Rahat kıyafetler ve suya dayanıklı, kaymaz tabanlı deniz ayakkabısı giymeniz önerilir. Yanınıza yedek kıyafet, su geçirmez çanta veya telefon kılıfı, su şişesi, güneş kremi, şapka ve hafif atıştırmalıklar almanız faydalı olacaktır. Kanyonun derinliklerine yürüyecekseniz baret ve profesyonel ekipman gerekebilir.
  • Saklıkent Kanyonu yürüyüşü ne kadar sürer? Kanyonun tamamını yürümek uzun zaman alır. Ancak giriş kısmındaki ahşap köprüyü geçip kafeterya alanına kadar yürüyüp geri dönmek genellikle 1 saat kadar sürer ve keyifli bir deneyim sunar.
  • Saklıkent Kanyonu’nun sonu nereye çıkıyor? 18 kilometrelik kanyonun sonu, kış aylarında sel sularının toplandığı ormanlık bir alana ulaşır. Kanyonun tamamı yürüyüşe her zaman uygun olmayabilir.
  • Saklıkent Kanyonu çocuklar için uygun mu? Çocuklarla kanyon ziyareti mümkündür, ancak ahşap köprüden sonraki suyun içinden yürüyüş kısmı kaygan zemini ve akıntısı nedeniyle çocuklar için riskli olabilir. Güvenlik önlemleri alınarak ve dikkatli bir şekilde ziyaret edilebilir, ancak derin kısımlara ilerlemek önerilmez.

Unutulmaz Bir Doğa Macerası: Saklıkent Kanyonu Sizi Bekliyor!

Türkiye’nin gizli kalmış hazinelerinden biri olan Saklıkent Kanyonu, sunduğu doğal güzellikler ve macera dolu anlarla her yaştan ziyaretçiyi büyülemeye devam ediyor. Seydikemer’in incisi olarak öne çıkan bu devasa kanyon, sarp kayalıkları, buz gibi suları ve mistik atmosferiyle size şehir hayatının koşturmacasından uzaklaşma ve doğanın kalbinde huzur bulma fırsatı sunar. İster kanyonun serin sularında yürüyüş yapın, ister raftingin heyecanına kapılın, ister sadece su kenarındaki platformlarda oturup manzaranın keyfini çıkarın; Saklıkent Kanyonu size unutulmaz bir deneyim vadediyor. Çevresindeki antik kentler ve doğal güzelliklerle birleştirilebilecek ideal bir gezi rotasıdır.

Bu eşsiz doğa harikasını kendi gözlerinizle görmek ve sunduğu tüm güzellikleri deneyimlemek için daha ne bekliyorsunuz? Hemen şimdi Saklıkent gezinizi planlayın, konaklama seçeneklerini değerlendirin ve yanınıza almanız gerekenleri hazırlayın. Yaz aylarının serin kaçamağı veya ilkbaharın uyanışına tanık olabileceğiniz bu muhteşem kanyona yapacağınız yolculuk, size hayatınız boyunca anlatacağınız anılar kazandıracaktır. Doğanın bu derin nefesini hissetmeye hazır mısınız? Planınızı yapın ve Saklıkent Kanyonu‘nun gizemli dünyasına adım atın!

Yorum yapın