Harika bir doğa harikası olan Saklıkent Kanyonu, Türkiye’nin güneybatısında, Muğla ve Antalya illeri sınırında yer alan ve her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine hayran bırakan gizemli bir cennettir. Bu etkileyici yer, hem macera arayanlar hem de doğanın sakinliğini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir destinasyondur.
Saklıkent Kanyonu‘nun Kalbi: Konum ve Özellikler
Saklıkent Kanyonu, resmi olarak Muğla ilinin Seydikemer ilçesi sınırları içerisinde bulunur. Her ne kadar konum olarak Seydikemer’e bağlı olsa da, Fethiye ve Antalya’nın Kaş ilçelerine yakınlığı sayesinde bölgenin en popüler turistik merkezlerinden biri haline gelmiştir. Fethiye’ye yaklaşık 45-50 kilometre, Kaş’a ise 64-85 kilometre uzaklıkta yer alır, bu da onu çevresindeki şehirlerden günübirlik geziler için ideal bir nokta yapar. Kanyon, Eşen Çayı’nın bir kolu olan Karaçay tarafından binlerce yılda şekillendirilmiştir.
Bu devasa doğa oluşumu, 300 metreye varan etkileyici kireçtaşı duvarları ve yaklaşık 18 kilometre uzunluğu ile Türkiye’nin en büyük ve en derin kanyonlarından biri olarak kabul edilir. Kanyonun bazı dar noktalarında, devasa kaya duvarları arasındaki mesafe sadece 2 metreye kadar düşer ve buralardan gökyüzünü görmek neredeyse imkansızdır. Bu dar geçitler, kanyonun “Saklıkent”, yani “gizli şehir” adını almasının nedenlerinden biridir, çünkü burası gerçekten de saklı ve gizemli bir atmosfere sahiptir. Kayaların arasındaki su seviyesi bazen bel hizasına kadar yükselebilir, bu da yürüyüşü daha da maceralı hale getirir.
Saklıkent Kanyonu‘nun Oluşumu ve Keşif Hikayesi
Saklıkent Kanyonu‘nun oluşumu, kolayca aşınabilen kalkerli arazinin fay çatlakları boyunca suların gücüyle zamanla derinleşmesi sonucunda gerçekleşmiştir. Kaynaklarda 200 bin yıl önce yaşanan bir çökme sonucu oluştuğu tahmin edildiği belirtilir. Şimdi kaynaklarda yer almayan, dışarıdan edindiğimiz bir bilgiye göre, bu tür jeolojik oluşumlar genellikle çok uzun jeolojik zaman dilimleri boyunca, milyonlarca yılda şekillenir [Genel Bilgi]. Bu süreçte, Akdağ üzerinden gelen Karaçay’ın kuvvetli suları kireçtaşı zemini aşındırarak bugünkü sarp ve derin kanyon yapısını ortaya çıkarmıştır.
Kanyonun keşfi ise oldukça ilginç ve tesadüfidir. Rivayete göre, kanyonun varlığı bölge halkı tarafından uzun süre bilinmiyordu. Bir gün, yörede hayvanlarını otlatan Çoban Ekrem adlı bir çobanın keçilerinden biri kanyona doğru kaçar. Çoban Ekrem, keçiyi bulmak için peşinden kanyonun içine girer ve karşısında gördüğü manzara karşısında büyülenir. Buz gibi akan suların, yüksek kaya duvarları arasından geçtiği bu gizemli yeri o keşfetmiş olur. Çobanın bu keşfi yetkililere bildirmesiyle birlikte, kanyonun bulunduğu bölge zamanla milli park ilan edilerek koruma altına alınır.
Gizli Bir Cennetten Milli Parka
Çoban Ekrem’in keşfinin ardından, kanyon 1989 yılında ziyaretçilere hizmet vermeye başlamıştır. Başlangıçta sadece çevredeki köylüler tarafından bilinen bir yerken, TRT’de yayınlanan bir tanıtım filmi ve 1995 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Erdal İnönü’nün ziyareti gibi gelişmelerle tüm Türkiye’nin ve hatta dünyanın ilgisini çekmeye başlar. Kanyonun gizemli yapısı ve içerisindeki mağaralar nedeniyle buraya “Saklıkent” (gizli şehir) adı verilir. Bu artan ilgi ve önemin sonucunda, 06 Haziran 1996 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak Saklıkent, “Saklıkent Milli Parkı” olarak ilan edilir ve böylece bu eşsiz doğa harikası yasal koruma altına alınmış olur. Milli park alanı 12.390 hektarlık geniş bir bölgeyi kapsar ve Kaş ile Seydikemer ilçelerine bağlı köyleri de içerir.
Milli park, sadece kanyonu değil, aynı zamanda zengin bir bitki örtüsü ve ekosisteme de ev sahipliği yapar. Parkın ormanlık alanlarında kızılçam, karaçam ve Akdeniz’e özgü sedir ağaçları gibi çeşitli bitki türleri bulunur. Bu biyolojik çeşitlilik, Saklıkent’i doğa severler için daha da cazip hale getirir.
Saklıkent Kanyonu‘na Ulaşım: Macera Başlamadan Önce
Saklıkent Kanyonu‘na ulaşım, Fethiye ve çevresinden oldukça kolaydır. Kendi özel aracınızla Fethiye’den yola çıktığınızda yaklaşık 45 dakika ila 1 saat içinde kanyona ulaşabilirsiniz. Yol genellikle asfalt ve iyi durumdadır, ancak son 10 kilometresi tek yön olabilir.
Toplu taşıma tercih edenler için, özellikle yaz aylarında Fethiye Otogarı’ndan Saklıkent’e düzenli olarak dolmuş seferleri düzenlenir. Bu dolmuşlar uygun fiyatlı ve pratik bir ulaşım imkanı sunar.
Eğer havayolu ile gelecekseniz, kanyona en yakın havalimanı Dalaman Havalimanı’dır. Dalaman Havalimanı ile Saklıkent Kanyonu arası yaklaşık 90 kilometredir. Havalimanından Fethiye’ye Muttaş gibi transfer araçlarıyla gelip oradan dolmuşla devam edebilir veya daha rahat bir ulaşım için araç kiralayabilirsiniz. Bazı tur şirketleri de Dalaman veya Antalya havalimanlarından transfer hizmeti sunabilir. Özellikle bölgeyi ve çevresindeki diğer doğal güzellikleri rahatça keşfetmek isterseniz, araç kiralamak size büyük bir hareket özgürlüğü sağlar.
Ziyaret İçin En İdeal Zamanlar
Saklıkent Kanyonu‘nu ziyaret etmek için en uygun zamanlar genellikle ilkbahar sonu, yaz ayları ve sonbahar başıdır. Nisan ayından itibaren doğanın canlandığı ilkbahar, yürüyüş için henüz sıcakların bastırmadığı rahat bir dönem sunar.
Haziran, Temmuz ve Ağustos gibi sıcak yaz ayları ise kanyonun serin suları sayesinde sıcaktan kaçmak için mükemmel bir sığınak oluşturur. Kanyonun içindeki su sıcaklığı ortalama 5 derece civarındadır, bu da yaz sıcağında inanılmaz ferahlatıcıdır. Ancak, yaz ayları aynı zamanda en yoğun dönemdir ve kanyon oldukça kalabalık olabilir, hatta adım atmak için sıra beklemeniz gerekebilir.
Yaz kalabalığının azalmaya başladığı, ancak havanın hala ılıman olduğu Eylül ayı da Saklıkent Kanyonu‘nu ziyaret etmek için ideal bir zamandır. Daha sakin bir deneyim yaşamak ve kanyonun doğal güzelliklerini daha rahat keşfetmek için hafta içi günleri tercih etmeniz önerilir. Yağmurlu veya kış aylarında kanyon içi yürüyüş tehlikeli olabilir veya sel riski nedeniyle kapatılabilir.
Kanyon Girişinde Sizi Ne Bekliyor?
Saklıkent Kanyonu‘na vardığınızda, giriş kısmında ziyaretçiler için bazı olanaklar bulunur. Geniş bir otopark alanı mevcuttur, ancak kaynaklarda farklı park ücretleri belirtilmiştir (50 TL veya 100 TL). Girişin hemen yakınında hediyelik eşya dükkanları, yöresel ürünler satan tezgahlar ve kafeteryalar yer alır. Burada geziniz için gerekli olabilecek bazı eşyaları kiralayabilir veya satın alabilirsiniz.
Kanyon girişinde turnikeler bulunur ve geçiş için bilet almanız gerekir. Biletinizi aldıktan sonra, kanyonun ilk bölümüne ulaşmak için gürül gürül akan suyun üzerinde kurulmuş yaklaşık 200 metrelik ahşap bir platform köprüden yürürsünüz. Bu köprü, kanyonun en fotojenik noktalarından biridir ve altınızdan akan buz gibi suyu hissetmek bile inanılmazdır. Köprüyü geçtikten sonra dinlenme alanları ve kafelerin bulunduğu bir alana ulaşırsınız. Buradaki restoranlar ve kafeler genellikle suyun üzerine kurulmuş platformlarda yer alır ve serin suyun kenarında oturup manzaranın tadını çıkarmak çok keyiflidir.
Kanyonun Derinliklerinde Yürüyüş: Suya Giriş
Ahşap köprüyü geçtikten sonra, macera başlar ve kanyonun asıl içine, suyun içinden ilerlemeye hazırlanın. Buradaki su, dağlardan gelen kar sularıyla beslendiği için yıl boyunca buz gibi soğuktur, hatta kaynaklar suyun ortalama 5 derece olduğunu belirtir. Özellikle yaz aylarında bu soğuk su, sıcak havadan kaçmak için mükemmel bir kaçış noktasıdır.
Kanyonun içinde yürüyüş yapmak, zeminin taşlık ve kaygan olması nedeniyle dikkat gerektirir. Suyun akıntısı bazı noktalarda oldukça güçlü olabilir. Güvenliğiniz için yanınızda veya girişte kiralayabileceğiniz, kaymayan tabanlı su geçirmez ayakkabılar veya deniz ayakkabıları bulundurmanız hayati önem taşır. Terlikle yürümek oldukça zor ve tehlikelidir. Ayrıca, kanyonun dar ve yüksek duvarları arasında taş düşme ihtimaline karşı ücretsiz olarak baret kiralamanız da önerilir. Kanyonun içinde genellikle tek sıra halinde ilerlenir ve görevliler bu konuda yönlendirme yapabilir. Suyun içinden geçerken, dengenizi korumak için bazı noktalarda gerilmiş ipleri kullanabilirsiniz.
Kanyonun tamamı, yani 18 kilometre uzunluğundaki parkurun tamamı profesyonel dağcıları bile zorlayacak kadar engebeli ve tehlikeli olabilir. Çoğu ziyaretçi, sadece ilk birkaç yüz metrelik veya bir kilometrelik kolayca erişilebilen kısmında yürüyüş yapar. Bu ilk bölümde bile, bazen su seviyesi belinize kadar ulaşabilir ve buz gibi suyu iliklerinize kadar hissedersiniz. Kanyonun duvarlarında ziyaretçilerin anı olarak bıraktığı el izlerini görebilirsiniz; çamurla yapılmış bu izler kanyonun duvarlarına yapışmış durumdadır.
Macera Dolu Aktivitelerle Saklıkent Kanyonu Deneyimi
Saklıkent Kanyonu, sadece doğa yürüyüşü yapmakla kalmayıp, aynı zamanda pek çok heyecan verici aktivite sunar. Özellikle yaz aylarında su bazlı aktiviteler çok popülerdir.
Yapabileceğiniz bazı popüler aktiviteler şunlardır:
- Rafting: Saklıkent, uluslararası alanda da tanınan bir rafting alanıdır. Karaçay üzerinde yapılan rafting parkuru genellikle yaklaşık 5 kilometre uzunluğundadır ve tamamlanması yaklaşık 30-45 dakika sürer. Akıntı bazı noktalarda düşük olduğu için çocuklar bile refakatçi eşliğinde rafting yapabilir. Rafting genellikle çamur banyosu deneyimini de içerir. Kaynaklara göre rafting fiyatı 250 TL veya 350 TL gibi farklı rakamlarda belirtilmiştir.
- Zipline: Kanyonun üzerinde kurulu zipline parkurunda yüksekten akarsu manzarasının tadını çıkararak adrenalin dolu bir kayış yapabilirsiniz.
- Çamur Banyosu: Rafting aktivitesinin bir parçası olarak veya ayrı olarak girebileceğiniz çamur banyoları, kaynaklara göre şifalı olarak bilinir ve cilt hastalıklarına iyi geldiği düşünülür.
- Doğa Yürüyüşleri: Kanyonun giriş kısmındaki platformlarda veya suyun akışının engellemediği alanlarda yürüyüş yapabilirsiniz. Daha ileriye gitmek isterseniz profesyonel ekipman ve rehber eşliğinde daha zorlu parkurları deneyebilirsiniz.
- Diğer Aktiviteler: Bölgedeki işletmeler Bungee Jumping, ATV turları, at safarisi gibi çeşitli macera ve eğlence dolu aktiviteler de sunabilir.
- Fotoğrafçılık: Saklıkent Kanyonu‘nun devasa duvarları, buz gibi suyu ve yemyeşil doğası fotoğraf çekmek için harika kareler sunar. Anılarınızı ölümsüzleştirmek için yanınıza sudan etkilenmeyen bir fotoğraf makinesi veya telefonunuz için su geçirmez kılıf almayı unutmayın.
Doğanın Zenginliği ve Eşsiz Özellikler
Saklıkent Kanyonu ve çevresi, biyolojik çeşitliliğiyle de dikkat çeker. Milli park alanında nadir bitki türleri ve çeşitli hayvanlar barınır. Özellikle karaçam, kızılçam ve sedir ağaçları bölgenin bitki örtüsünün önemli bir parçasıdır.
Kanyonun içinde keşfedilmiş 16 tane mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların ve kanyonun mistik atmosferi, geçmişte, yaklaşık 3 bin yıl önce burada insanların yaşadığı düşüncesini akıllara getirir.
Kanyon girişine çok yakın bir bölgede yoğun kükürtlü suya sahip bir kaplıca bulunur. Bu kaplıca, şifa arayan binlerce ziyaretçi tarafından kullanılır ve suyun çeşitli cilt hastalıklarına iyi geldiği bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Rafting veya yürüyüş sonrası bu şifalı suda rahatlayabilirsiniz.
Saklıkent Kanyonu‘nun En Temel Bilgileri
Saklıkent Kanyonu hakkında bilmeniz gereken en önemli bilgileri bir arada görelim:
Bilgi | Detaylar | Kaynaklar |
---|---|---|
Konum | Muğla, Seydikemer ilçesi (Fethiye ve Kaş yakınında) | |
Uzunluk | Yaklaşık 18 kilometre (Bazı kaynaklarda 17 km) | |
Yükseklik | Duvarlar 200 metreden 600 metreye kadar | |
En Dar Yeri | Yaklaşık 2 metre | |
Su Kaynağı | Karaçay (Eşen Çayı’nın kolu), Akdağ’dan gelen kar suları | |
Su Sıcaklığı | Ortalama 5 derece Celsius | |
Milli Park İlanı | 1996 | |
Giriş Ücreti | Yetişkin: 2025 yılı için 65 TL (Kaynaklarda 8 TL, 40 TL, 20 TL gibi farklı ücretler de belirtilmiş, güncel ücretler değişebilir) | |
Öğrenci Giriş | 2025 yılı için 35 TL (Kaynaklarda 4 TL, 20 TL gibi farklı ücretler de belirtilmiş) | |
Müze Kart | Geçerli Değil | |
Ziyaret Saatleri | Genellikle sabah 08:00-08:45’ten akşam 18:30-22:00’ye kadar (mevsime göre değişebilir, kontrol etmekte fayda var) | |
İdeal Ziyaret Zamanı | İlkbahar sonu, yaz, sonbahar başı (Özellikle yazın serinletici) | |
Ne Götürmeli | Su geçirmez/kaymaz ayakkabı, yedek kıyafet, su, güneş kremi, şapka, atıştırmalık, su geçirmez çanta, baret (kiralanabilir) |
Yemek ve Dinlenme Alanları
Saklıkent Kanyonu girişinde ve çevresinde, kanyon ziyaretiniz sırasında veya sonrasında dinlenebileceğiniz, yiyip içebileceğiniz birçok yer bulunur. Özellikle suyun hemen üzerine kurulmuş platformlardaki restoranlar çok popülerdir. Burada serin suyun sesini dinleyerek keyifli bir kahvaltı yapabilir, öğle veya akşam yemeği yiyebilirsiniz. Bazı restoranlarda suyun üzerinde sallanan salıncaklar veya hamaklar bile bulunur, bu da deneyimi daha eğlenceli hale getirir.
Giriş alanındaki kafeteryalarda sıcak ve soğuk içecekler bulabilirsiniz. Kaynaklar, çay fiyatının 15-20 TL civarında olduğunu belirtir. Yemek seçenekleri tost, sandviç, gözleme, hamburger, köfte gibi çeşitli lezzetleri kapsar ve fiyatlar farklı yerlerde değişiklik gösterebilir (örneğin tost 75 TL, hamburger 200 TL, gözleme 150 TL gibi fiyatlar kaynaklarda görülmüştür).
Ayrıca, kanyondan ayrılırken veya yol üzerinde yöresel ürünler satan tezgahları görebilirsiniz. Buradan yerli halkın kendi ürettiği pekmez, zeytinyağı, baharatlar, çeşitli köy ürünleri veya el dokuması kilimler, hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. Kaynaklarda mısır inciri (tanesi 20 TL) veya ejderha meyvesi (tanesi 75 TL) gibi farklı ürünlerin de satıldığı bahsedilmiştir.
Saklıkent Kanyonu Çevresinde Keşfedilecek Yerler
Saklıkent Kanyonu‘na kadar gelmişken, bölgedeki diğer harika yerleri de listenize eklemeyi düşünebilirsiniz. Kanyona oldukça yakın konumda bulunan bu yerler, gezinizi daha da zenginleştirecektir.
Saklıkent Kanyonu‘na yakın gezilecek bazı yerler şunlardır:
- Gizlikent Şelalesi: Kanyona sadece yaklaşık 1.5 kilometre uzaklıkta bulunan Gizlikent Şelalesi, adının hakkını veren, saklı kalmış güzel bir yerdir. Şelaleye ulaşmak için önce uzunca bir merdiven inmeniz, ardından da yaklaşık 300 metre boyunca yer yer su seviyesi yükselen bir akarsuyun içinden yürümeniz gerekir. Buraya da deniz ayakkabısıyla gitmek veya girişte kiralamak önemlidir. Girişte araç park ücreti alınır. Şelalenin tazyikli suyunun altında doğal bir duş almak ferahlatıcıdır.
- Tlos Antik Kenti: Saklıkent Kanyonu‘na oldukça yakın mesafede yer alan Tlos Antik Kenti, tarihi bir gezi yapmak isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Özellikle kayalara oyulmuş etkileyici kaya mezarları görülmeye değerdir. Antik kentin yüksek noktalarından gün batımını izlemek unutulmaz manzaralar sunar. Tlos Antik Kenti’ne giriş ücretlidir ancak müze kart geçerlidir.
- Diğer Yakın Noktalar: Bölgede Patara Antik Kenti, Xanthos & Letoon antik kentleri, Pınara, Kayadibi Köyü gibi görülebilecek daha birçok tarihi ve doğal güzellik bulunur. Ayrıca, çevredeki köylerde (Islamlar Köyü, Üzümlü Köyü, Bezirgan Köyü) yöresel yaşamı ve ürünleri keşfedebilirsiniz.
Saklıkent Kanyonu Yakınında Konaklama Seçenekleri
Saklıkent Kanyonu‘nu tam anlamıyla deneyimlemek veya çevredeki diğer yerleri de gezmek isterseniz, bölgede konaklama seçenekleri mevcuttur. Kanyonun hemen yakınında doğayla iç içe olabileceğiniz bungalovlar, ağaç evler ve kamp alanları bulunur. Bu tesisler özellikle doğa severler ve daha sakin bir konaklama arayanlar için idealdir. Bazı konaklama tesislerinde havuz, hamam gibi ek olanaklar da bulunabilir.
Daha konforlu ve özel bir deneyim için Fethiye veya Kaş çevresindeki kiralık villa seçenekleri de popülerdir. Bu villalar, geniş aileler veya arkadaş grupları için özel havuzlu ve doğa manzaralı konaklama imkanları sunar. Seydikemer veya Fethiye merkezinde otel ve pansiyon gibi daha geleneksel konaklama seçenekleri de mevcuttur. Özellikle yaz aylarında bölgenin yoğun olduğunu düşünerek, konaklama yerinizi önceden rezerve etmek yer bulma konusunda size avantaj sağlayacaktır.
Saklıkent Kayak Merkezi: Kış Macerası
Saklıkent Kanyonu‘nun da bulunduğu milli parkın daha yüksek rakımlı bölgelerinde, kış aylarında ziyaret edilebilecek farklı bir destinasyon daha bulunur: Saklıkent Kayak Merkezi. Bakırlıdağ üzerinde yer alan bu kayak merkezi, kış sezonunda genellikle 3 ay boyunca hizmet verir ve bölgeye kış sporları için gelenleri ağırlar. Bu, Saklıkent Kanyonu bölgesinin yıl boyunca farklı maceralar sunabildiğini gösterir.
Unutulmaz Bir Ziyaret İçin İpuçları
Saklıkent Kanyonu ziyaretinizin sorunsuz ve keyifli geçmesi için bazı noktalara dikkat etmek önemlidir.
- Ayakkabı Seçimi: Kaygan zeminde ve su içinde yürüyeceğiniz için mutlaka kaymaz tabanlı su ayakkabısı veya deniz ayakkabısı giyin. Terlikle yürümek çok zordur. Ayakkabıyı yanınızda getirmediyseniz girişte kiralayabilirsiniz.
- Kıyafetler: Islanma ihtimaliniz çok yüksek olduğu için şort gibi rahat ve çabuk kuruyan kıyafetler tercih edin. Yanınızda mutlaka yedek kıyafet bulundurun.
- Eşyalarınız: Telefonunuz gibi suya karşı hassas eşyalar için su geçirmez bir kılıf veya çanta kullanın. Küçük bir sırt çantası eşyalarınızı taşımak için kullanışlı olacaktır.
- Güvenlik: Kanyonun iç kısımları çocuklar için tek başına ilerlemek için uygun değildir; zemin kaygan ve su akıntısı güçlüdür. Dikkatli olmak ve ip gibi güvenlik önlemlerini kullanmak önemlidir. Taş düşme riskine karşı baret takmayı düşünebilirsiniz.
- Yoğunluk: Özellikle yaz aylarında ve hafta sonları kanyon çok kalabalık olabilir. Daha sakin bir deneyim için hafta içi günleri tercih edebilirsiniz.
- Giriş Ücreti: Kanyona giriş ücretlidir ve kaynaklarda belirtilen ücretler (2025 için yetişkin 65 TL, öğrenci 35 TL gibi, ancak farklı ücretler de görülmüştür) mevsime veya yıllara göre değişebilir. Müze kart geçerli değildir. Yanınızda nakit bulundurmak faydalı olabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Ziyaretçilerin Saklıkent Kanyonu hakkında en çok merak ettiği sorular şunlardır:
- Saklıkent Kanyonu giriş ücreti ne kadar?
- 2025 yılı için kaynaklarda belirtilen yetişkin giriş ücreti 65 TL, öğrenci ise 35 TL’dir. Ancak kaynaklarda 40 TL, 8 TL gibi farklı ücretler de geçmektedir, bu yüzden gitmeden güncel bilgiyi kontrol etmek iyi olabilir. Müze kart geçerli değildir.
- Saklıkent Kanyonu’nun su sıcaklığı kaç derece?
- Kanyonun suyu oldukça soğuktur, ortalama sıcaklığı 5 derece civarındadır.
- Saklıkent Kanyonu’nun uzunluğu kaç km?
- Kanyonun toplam uzunluğu yaklaşık 18 kilometredir.
- Saklıkent’e giderken ne giyilir?
- Rahat, suya girebilecek (şort gibi) ve çabuk kuruyan kıyafetler giymeniz önerilir. Kaymaz tabanlı deniz ayakkabısı ve yanınıza yedek kıyafet almanız önemlidir.
- Saklıkent Kanyonu yürüyüşü kaç saat sürer?
- Kanyonun tamamı 18 km olduğu için profesyonel ekipmanla bile uzun sürer. Ancak genellikle ziyaretçiler köprüden sonra ilk birkaç yüz metrelik veya bir kilometrelik kolay erişilebilir kısmında yürüyüş yaparlar ki bu yaklaşık 1 saat kadar sürer.
- Saklıkent Kanyonu’nun sonu nereye çıkar?
- Kanyonun sonu, kış aylarında sel sularının toplandığı ormanlık bir alana ulaşır.
- Saklıkent Kanyonu çocuklar için uygun mu?
- Evet, çocuklar kanyona gidebilir ancak köprüden sonra suyun içine girilen kısımlarda dikkatli olunması ve çocukla ilerlenmemesi önerilir. Zemin kaygan ve su akıntısı hızlı olabilir.
Saklıkent Kanyonu, devasa kaya duvarları, buz gibi serin suları ve sunduğu macera dolu aktivitelerle gerçekten de doğanın saklı kalmış bir harikasıdır. Fethiye, Kaş veya çevresine bir tatil planlıyorsanız, Saklıkent Kanyonu‘nu listenizin en başına eklemelisiniz. Burada yürüyüş yaparken doğanın gücünü ve güzelliğini hissedecek, buz gibi sularda serinlerken inanılmaz bir ferahlık bulacak ve rafting, zipline gibi aktivitelerle adrenalini doruklarda yaşayacaksınız.
İster günübirlik bir gezi planlayın, ister bölgede birkaç gün kalarak çevreyi daha derinlemesine keşfedin, Saklıkent Kanyonu size unutulmaz anılarla dolu, eşsiz bir deneyim sunacaktır. Bu gizli cennetin büyüleyici atmosferini solumak ve doğanın kalbinde macera yaşamak için daha fazla beklemeyin! Hemen Saklıkent Kanyonu gezinizi planlayın ve bu muhteşem doğa harikasını kendi gözlerinizle görün!